Hizmete Dair Detaylar

MARKA & KONUMLANMA

Konuya başlamadan önce markalaşma sürecinin tarihsel durumunu görmek gerekir. Aslında
bu, geleceğin nasıl şekilleneceğini de öngörmemize yardımcı olacaktır.
Araştırmalar ve makaleler gösteriyor ki;

Marka ,eski zamanlarda sahiplik ifadesi olarak kullanılıyordu
Araştırmalarda bu konunun başlangıcı M.Ö 5000 yılına kadar dayanıyor.
O dönemde mağaralara çizilen resimlerde toplumlar veya insanlar resmettikleri konuların
üzerine kendilerini temsil eden farklı işaretler koymuşlardır ve bunun gibi nice tarihsel
sıralama yapacağınız eserler veya davranışlar görebilirsiniz.
Bu sıralama M.Ö 500- M.Ö 300 Roma İmparatorluğu’nda belgeye taşınmıştır.
Ülkemizde ise marka kanunu 1871 tarihli Alamet-i Farika Nizamnamesi’dir. 06 Temmuz 1872
tarihinde Alamet-i Farika Nizamnamesi’ne birinci ek ve 11 Mayıs 1888 tarihinde Alamet-i
Farika Nizamnamesi’ne ikinci ek yapılmıştır. Sonrasında "Sınaî Mülkiyetin Korunması için
Uluslararası Bir Birlik Oluşturulması Hakkındaki Paris Sözleşmesi”ne 1925 yılında katılım
sağlanmıştır. 1965 yılında 551 sayılı "Marka Kanunu"nun yürürlüğe girmesi ve 1976 yılında
"Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Kuruluş Anlaşması"na katılım, Türkiye'de sınaî mülkiyet
hakları koruması alanındaki önemli adımlar arasında yer almaktadır.
Aslında şu anda bakmış olduğumuz konunun gelişimi ve ilerleyişi bizlerin nasıl bir rekabet
içerisinde olduğumuzu ve temelde neyi hedeflememiz gerektiğini göstermektedir.

Şirketlerin, bulundukları toplum veya ülke içerisinde sahip oldukları durumu korumak ve
oluşan rekabet ortamında kendilerini ileride güçlü bir duruma getirmek için, diğer rakiplerine
göre farklı karakterde, zamana uygun değişimi gösteren ve kendini geliştiren yapı içinde
olmaları gerekir. Buda onlara ‘’MARKALAŞMA’’sürecini etkin bir şekilde yönetmeleri gerektiğini
göstermektedir.

Ünlü pazarlama uzmanı Philip Kotler, gelişen pazar ortamında markanın önemine ilişkin
olarak şu önemli tespitleri yapmıştır;
Günümüzde ulusal markaların önemi bir şekilde azalsa da, markalar önemlerini hep
koruyacaklardır. Artık markaların sırası o kadar önemli değil. Üçü de birbirine benziyor ve üçü de kabul
edilebilir. Tüketiciler markaları giderek daha çok fiyatlarına göre karşılaştırmaya başlıyorlar.
Reklama ayrılan paranın azalmasıyla doğal olarak, algılanan marka farklılıkları da azalıyor.
Ulusal markaların karşısındaki bir diğer sorun da dev perakendecilerin neredeyse kısmen ya
da tamamen onlarınki kadar iyi, ama fiyatı düşük markalar yaratmaları.
Perakendeci zincirleri artık, bir ya da iki lider ulusal marka, kendi markalarından bir ya da iki
tane ve belki de bir genel marka bulunduruyorlar. Daha zayıf ulusal markaları bırakıyorlar ve
bu markaların bazıları, özel markalara üretim yapmaya başlıyorlar. Yani markanız bir ya da iki
numara değilse, pazardan atılabiliyorsunuz.

Peki ‘’MARKA’’ nedir?
İşletmenin ve müşterinin karşılıklı olarak ortaya çıkardığı değerdir.
Bu sayede;

  • Sahada olmaya yardımcı olur ve talep yaratmada etkilidir.
  • Firma ve ürün imajının yerleşmesini sağlar.
  • Firmanın satışlarını ve rekabet gücünü artırır.
  • Piyasada daha önce başarılı olmuş bir marka, ürün gamına yeni ürünlerin eklenmesini
          kolaylaştırır
  • Pazarda başarılı olmuş bir marka, rakiplerinden ayrı bir fiyat stratejisi izler.
  • Piyasada başarılı olmuş bir marka, aracı kuruluşların o ürüne piyasa fiyatından
          farklı fiyat koymasını engeller.
  • Marka tescil edilerek yasal bir konum kazanır ve marka sahibine yasal bir güvence
          sağlar.

Sizinle yapacağımız çalışma ile öngörmenin, konumlanmanın ve markanın sürdürülebilir
olması için aşağıdaki süreçleri izleyerek sizlere yardımcı olacağız.

Süreçler;

  • Hedef Kitle Belirleme
  • Doğru Marka İsmi Seçme
  • Logo Oluşturma
  • Ürün Gamı Tespiti
  • Konsept Belirleme
  • Hizmet Ve Servis Süreci Standardize Etme
  • Pazarlama Faaliyetlerini Analiz etme